ERZURUM GÜNLÜĞÜ - 2

Şehrimiz ile ilgili güncel birkaç meseleyi birkaç cümle ile yazmaya çalışacağız.  Bu konular başkaları tarafından daha önce yazılmış veya dile getirilmiş olabilir. Biz kendi gözlemlerimiz ve düşüncelerimize göre yazacağız.

- Erzurum kalesine Cumhuriyet caddesinden çıkan cephede demir merdivenler kullanılmış, bunun yerine kesme taştan merdivenler daha uygun düşmez mi?

- Yakutiye Medresesinin Cumhuriyet caddesinden girişinde merdivenlerin kenarlıkları demirden yapılmış, bunun yerine eskitilmiş oymalı tahta korkuluklar kullanılsa daha iyi olmaz mı?

- Çifte minarelerin bahçe girişindeki demir merdivenlerde taş merdivenlerle değiştirilse eserin ruhuna uygun olur diye düşünüyoruz.

Bu çağrımız da kooperatiflerde, sitelerde, apartman bloklarında oturan hemşerilerimize olacak. Kuşlar çaresiz apartmanlarınızın balkonlarında yuva yapmaktadırlar. Lütfen bu durumda balkonunuzu onlara bırakın. Çünkü biz onların yuvaları üzerine diktik apartmanlarımızı.

Bugün şahit olduğum görüntü yürek paralayıcıydı. Bir apartmanın önünde yuvadan düşmüş, ya da atılmış küçük bir kuş yavrusunun ölüsü yerde içler acısı bir haldeydi. Yuva bozanın yuvası olmaz, onların bize bir zararı yoktur. Aksine onlarla ilgilenmek, onlara yem, su bırakmak bizi mutlu edecektir. Belki bilmediğimiz nice faydaları daha dokunacaktır bu merhametin bize. En başta Yaradan’ın rızası için yapmalıyız.

Biliyorsunuz ve biliyoruz ki yaşadığımız dünya bizim kadar hayvanların ve bitkilerin de dünyasıdır. Eski Erzurum yapılaşmasında evler bahçeli ve çoğunlukla tek katlı idi. Sokaklara toprak, ya da paket taş dizliydi. Bütün sokaklar ve bahçelerde çeşitli ağaç türleri vardı. Ağaçlar, taş veya kerpiç evler kuşların, kedilerin, köpeklerin yuvalarını tabi olarak yapmalarına müsait idi. Günümüzde hızlı bir şekilde beton apartmanlar inşa edilmekte, toprak, taş ve ağaçlıklar devre dışı kalmaktadır. Dolayısı ile birçok hayvanı yerinden yurdundan yaşadıkları tabi ortamdan etmiş bulunmaktayız. Bu hayvanlar nesillerini zor şartlar altın da devam ettirmeye çalışıyorlar. Nasıl ki insan sevgisiz ve ilgisiz mutlu olamıyorlarsa hayvanlarda aynı şekilde ilgiye, sevgiye ve korunmaya muhtaçtırlar.  Onları hayvan barınaklarına doldurmak adeta bir hayvan toplama kampına benzer. Hâlbuki onlar insanlarla ve tabi çevreleriyle mutlu yaşarlar.

Şimdilerde şehrimizde bahar aylarının ilk günlerini yaşamaya başladık. Buradan herkese bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bu yaz şehrimizi içinde çiçekler, ağaçlar, çimenler olan topyekûn bir bahçeye çevirebiliriz. Belediyelerimiz Orman Müdürlüğümüz ve diğer kamu ve özel tüm kurumlarımız basın ve medya kuruluşları ile bunun için bir kampanya başlata bilir miyiz? Hiç vakti ve imkanı olmayan dahi bir saksıya bir çiçek dikebilir. Çiçeksiz balkon, ağaçsız bahçe kalmasın. Kuşlara, kedilere, köpeklere tabi korunma alanları açabiliriz.

Diğer bir husus ta Büyük mezarlık ( aşağı mezarlık ) ve yukarı mezarlık girişleri yetersizdir. Mezarlıklara farklı cephelerden yayalar ve araçlar için bir kapı girişi daha konulabilir. Ayrıca aşağı mezarlık şu anda pet şişe çöplüğüne dönmüş durumdadır. Neredeyse her kabrin başında sağlam yahut kırık bir iki pet su bidonu var. Bunları toplayalım ve bu işe bir çözüm bulalım. Yine bu mezarlıkta mezarlık içinde çöp atılacak kovalar koyalım. Elimizdeki çöpü yüzlerce metre taşıyarak mezarlık ana girişindeki çöpe atmak durumunda kalıyoruz.

Yine ilgili ve yetkililer haftada bir gün bütün şehrin içi ve çevresi için gönüllü vatandaşların iş birliği ile çöp, naylon ve poşet toplama günü ilan ederlerse çok iyi olur.

Son olarak şehrimizde sebze, meyve başta olmak üzere tüm alışverişlerde tabiatı katleden, çevreyi kirleten poşetler yerine, tabiatta dönüşen poşet yahut kâğıt kâse, file, çanta kullanımına geçilmesi ve bunun mecburi hale getirilmesidir. 

Paylaş