Erzurum Kuş Cenneti

Bu satırları yazmaya başlarken heyecanlıyım; Nasıl yazacağım, gördüklerimi nasıl aktaracağım diye. Sevindirici huzur verici manzaraların yanı sıra üzücü, düşündürücü oluşumları nasıl yazacağım diye.

Senelerdir hülyasını kurduğumuz kuş cennetine yolculuğumuz Tebrizkapı Sanat Çarşısında toplanıp, Büyükşehir Belediyesinin otobüsüne binişimizle başladı.

Havaalanı yolunda ilerliyoruz. Tabiatın yeryüzünde görkemli bir ovası gözlerimiz önünde seriliyor.  Mevsim daha baharın başlangıcı Karasu’nun eski ayağı suyun berraklığını ve coşkunluğunu cömertçe sunuyor gözlerimize.  Çimenler küçük küçük yeşermeye başlamış. Su öbeklerinde enva-ı çeşit kuşların seyri endam ettiklerini hayret ve hazla gözlüyoruz. Rehberimiz Cemal Sevindi Hoca tok ve gür sesinde övünçle bize kuşları gösteriyor, özelliklerini sıralıyor, isimlerini söylüyor. Adeta rüya da gibiyiz.  Elimdeki fotoğraf makinesi ile camdan kuşları çekmeye çalışıyorum, lakin buna muvaffak olamıyorum, çünkü kuşlar bizden ürküyor ve kaçışıyorlar. Cemal Beyin talimatı ile otobüs güzergâh boyunca kısa molalar veriyor. Biz manzarayı zevkle, iştiyakla temaşa ediyoruz. Tek kelimeyle muhteşem görüntüler yakalıyoruz. Adeta zaman donuyor. Havada insanı üşüten bir rüzgâr var. Cemal Hoca üşümeyeyim diye nezaket ve fedakârlıkla takkesini bana veriyor. Ekipteki gençler, Şehirder Başkanı Murat Ertaş Bey fotoğraf çekiyorlar. Otobüsün içinde ve dışında hoş sohbet ovanın havasına mütenasip sürüp gidiyor.  Bende boş durmuyorum. Bazen ayaklı dürbünden, bazen el dürbününden kuşları gözlemliyorum. Ova çok güzel. Kuş çeşitliliği göz kamaştırıyor. Rengârenk, irili ufaklı onlarca kuş türü sürüler halinde havada ve su birikintilerinde arz-ı endam ediyorlar.  Manzaranın muhteşemliğini anlatmaya kelimeler yetmiyor.

Yolculuğumuzun boyunca gördüğümüz olumsuzluklar da var maalesef. Ovanın bu en bereketli ve kuş türleri ile en zengin sahasının imara açıldığını görüyoruz. Bazı şirketlerin depoları, iki ayrı alanda iki çimento fabrikası, inşaatı süren binalar, sulak araziyi inşaat alanı açımı için hafriyat ve molozlarla dolduran iş makineleri çalışıyor. Bu görüntüler harika tabiatta çirkin bir tezat sergiliyorlar. Bu durum karşısında herkes üzgün, Tabiatın bu eşsiz değerini çocuklarımıza miras bırakmak yerine göz göre göre yok edilişini görmek yüreğimizi paralıyor. Bu da yetmezmiş gibi bu güzellik sahasına alem yapmaya gelenlerin çevreye attıkları, sulara boşalttıkları içki şişeleri, çöp yığınları, poşet artıkları da işin cabası. Yığınla çocuk petleri çevreye dökülmüş.
Gezide birlikte olduğumuz herkes gönüllü olarak çevreyi temizlemeye hazır görünüyorlar. Lakin buraların sürekli korunması lazım, yetkililerin bu hoyrat gidişe dur demesi lazım.

Yolculuğumuz Köse memmet köyü, Müdürge, Soğucak Köylerinden sürüyor. Dünyada eşi benzeri az görünen doğal kanyon hepimizin gözlerini kamaştırıyor.  Kuş cennetinin bu kanyon ve yanındaki şorak ovada kurulacağı müjdesini Cemal Sevindi Hoca’dan alıyoruz. Bu biraz olsun yüreğimize su serpiyor.

Çektiğim fotoğrafları bu yazıda sizlerle paylaşırken beni bu geziye davet eden Murat Ertaş Beye, sıcak ilgisini ve coşkun yüreği ile çalışan Cemal Sevindi Hoca ve öğrencilerine, Bize araç tesis edip, tebrizkapı mekanınında buluşmamızı sağlayan Erzurum Büyükşehir Belediyesine ve başkanımız Sayın Mehmet Sekmen’e çok teşekkür ediyorum.

07,04,2015 - Erzurum

Paylaş