ŞEHİR İÇİN SON ÇIĞLIK

Geçtiğimiz günlerde Orhun Cemiyetinin Nihal Atsız’ ı vefat yıldönümünde düzenlediği anma gecesine gittim. Millet bahçe sokakta iki katlı müstakil bir ev Orhun Cemiyetinin yeri olmuş. Erzincankapı’daki sahaf evimizden yürüyerek yola çıktım. Atatürk evinin oradan yolculuğum devam etti. Atatürk evinin alt kısımları devasa yeni apartmanlarla dolmuş. Gördüğüm manzara karşısında doğrusu kendimi yabancı bir kentte hissettim, Yeni apartmanlar yapılmasına karşı değilim. Lakin şehrin tarihi mahalle, cadde, sokak dokusunu yok edilmemeli. Bunları düşünürken millet bahçe sokağına geldim. Aynı renk ve desenle boyanmış Cumhuriyet döneminin muntazam evlerini görünce içim açıldı. Ferahladım. Burada da şunu söylemek lazım. Niye aynı renk aynı desen dış boyama yapılıyor, bu evlerin yapıldığı tarihlerdeki dış cephe boyalarına uyulsa daha iyi olurdu diye düşünüyorum.

Adına birinci, ikinci, üçüncü eklenen Millet bahçe sokakların yaşatılması ve korunması çok yerinde ve örnek bir çalışma. Düşünenleri, icraata koyanları tebrik ederim.

Gelelim yazımızın başlığına; şu an ilimiz merkezinde ne kadar tarihi sokak kaldı bilmiyorum. Eskiden çıkıp şehri dolaşıyor, fotoğraflar çekiyordum. Son yıllarda bu hevesim kırıldı. Niçin diye sorarsanız, çünkü girdiğim her mahallede önümü kesen yüksek katlı beton apartmanları görünce yüreğim cız ediyordu.

Şehirde mevcut durumda ne kadar Osmanlı’nın son döneminden yahut Cumhuriyetin 1980’lere kadar yapılmış, sağlam ev, yapı, konak, çeşme ve sair imaret varsa hepsi kayıt altına alınsın. Sahipleri madden ve manen memnun edilerek bu yapılar güçlendirilsin, onarılsın. Ne kadar orijinali bozulmamış sokak varsa her bakımdan korunsun. Temiz bir çevreye, güvenli bir ortama kavuşturulsun. Erzurum ili tarihi yapısı gelecek nesillere taşınsın. İnsanların hatıraları yaşasın. Bu yerler uygun iş ve işletmelere satılabilir, kiraya verilebilir. Hem atıl durumdan kurtarılır, hem kültürümüze kazandırılır. Tabi yapı korunursa, insanlarla beraber yaşayan dilsiz cümle hayvanat ta buna sevinir.

Avrupa’da, Amerika’da, Asya’da böyle bizim şehrimizde niye olmasın.

Umarım uzun senelerden beri zaman zaman yapılan buna benzer çığlık yazılarından hiç değilse bu “ Son Çığlık “ dikkate alınır.

Paylaş